Değiştir kendini, yeniden her gün, her an. Her gün yeni bir fırsat sana.

Aradığın güç içinde bunu hep hatırla.

 

Hiç ruhunuzun sıkıştığını hissettiniz mi?

 

Ben hissettim.

 

Sanki sonsuz, dipsiz bir kuyuda yapayalnız hissettiğim o karanlık, ışığını bekleyen bir sessizlikle çökerken üzerime ışık sanki bir daha gelmeyecek gibi hissettiğim o anlarda bekledim sessizce.

 

Her şey güzel giderken, kâh gülüp, kâh eğlenirken bir anda bu sıkışıklık nereden geliyordu?

 

Neydi ruhumu saklayan, neydi beni benden uzak tutan?

 

Sordukça bir bir cevaplar aktı önüme. Bazen coşan nefsin habercisiyken, bazen de gönül genişlemeye yüz tuttuğunda sığamazdı yerine. Eskiye ait tuttuğun, kaygılar içinde kaybolduğun, başkalarında aradığın ne varsa her şeyi bırakma vakti gelmiştir de sen görmemek için direnirsin. Seni sen de arama vakti gelmiştir.

 

Günümüz dünyasında maddeleşip kaybolurken ruhu dinlemeyi bırakırız. İşte o vakit çöken karanlık gün yüzüne çıkar. Dön biraz içine dercesine. Sen, seni sende ararsan döneceğin tek yer ışık olur, susar nefis huzur olur.

 

Ekonomik kaygılara, bulunamayan aşklara, değişen insanlara, geçmek bilmeyen hastalıklara… Dışarda şikayet edecek ne varsa sustuğunda, geriye sen kalırsın. Şikayetin yerini şükür aldığında başlar yeni devran. Gözlemle şikayet ettiğin ne varsa. Hatırla, çözüm her zaman vardır bulamadıysan da baktığın pencerede bir sıkıntı vardır.

 

Değiştir kendini, yeniden her gün, her an.

Her gün yeni bir fırsat sana.

Aradığın güç içinde bunu hep hatırla.

 

Gecenin en karanlık olduğu an güneşin doğuşuna en yakın olduğu zamandır. Yeter ki ışığa dön yüzünü. Ruhunun rehberliğinde ışığın daim olsun sevgili yol arkadaşım.